History

(bir şeyden/yerden) çıkmak

Meanings of "(bir şeyden/yerden) çıkmak" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

	Category	Turkish	English
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeyden/yerden) çıkmak	get out of (something) v.
2	Phrasals	(bir şeyden/yerden) çıkmak	let out of (something or some place) v.
Colloquial
3	Colloquial	(bir şeyden/yerden) çıkmak	get outta (something) v.

Meanings of "(bir şeyden/yerden) çıkmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

	Category	Turkish	English
Phrasals
1	Phrasals	kayarak (bir şeyden/yerden) çıkmak	slide out of (something or some place) v.
2	Phrasals	(bir şeyden/yerden) belli etmeden/görünmeden çıkmak	slide out of (something or some place) v.
3	Phrasals	(bir şeyden/yerden/kalabalığın arasından) büzüşerek çıkmak	squeeze out (of something) v.
4	Phrasals	(bir şeyden) yerden çıkmak	surge out of (someone, something, or some place) v.
5	Phrasals	(bir şeyden/yerden) hızla çıkmak	surge out of (someone, something, or some place) v.
6	Phrasals	(bir şeyden/yerden) birden çıkmak	surge out of (someone, something, or some place) v.
7	Phrasals	(bir şeyden/yerden) aniden çıkmak	surge out of (someone, something, or some place) v.
8	Phrasals	(bir şeyden/yerden) bir hışımla çıkmak	surge out of (someone, something, or some place) v.
9	Phrasals	(bir şeyden/yerden) bir anda çıkmak	surge out of (someone, something, or some place) v.
10	Phrasals	(bir şeyden/yerden) akın akın çıkmak	swarm out (of something or some place) v.
11	Phrasals	(bir şeyden/yerden) sürü halinde çıkmak	swarm out (of something or some place) v.
12	Phrasals	(bir şeyden/yerden) bir anda kalabalık bir şekilde çıkmak	swarm out (of something or some place) v.
13	Phrasals	(bir şeyden/yerden) toplu halde çıkmak/dağılmak	swarm out (of something or some place) v.
14	Phrasals	sel (birini bir şeyden/yerden) çıkmak zorunda bırakmak	wash (someone) out of (something or some place) v.
15	Phrasals	(bir şeyden/yerden) sıyrılarak çıkmak	worm out of (something or some place) v.
16	Phrasals	(dar bir şeyden/yerden) kıvrılarak çıkmak	worm out of (something or some place) v.
17	Phrasals	(bir şeyden/yerden) sürünerek çıkmak	worm out of (something or some place) v.
18	Phrasals	(bir şeyden/yerden) sıkışarak çıkmak, (bir şeyden/yerden) zar zor çıkmak	worm out of (something or some place) v.
19	Phrasals	(bir şeyden/yerden) güç bela çıkmak	worm out of (something or some place) v.